İHAD 2008 Türkiye İltica ve Sığınma Hakkı İzleme Raporu

madde14 sitesinden
Jaakpaat (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 08.58, 27 Nisan 2016 tarihli sürüm (1 revizyon içe aktarıldı)
(fark) ← Önceki hâli | En güncel hâli (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Şuraya atla: kullan, ara

İnsan Hakları Araştırmaları Derneği tarafından Şubat 2009'da yayınlanan 2008 Türkiye İltica ve Sığınma Hakkı İzleme Raporunun Giriş bölümünü aşağıda bulabilirsiniz.


Raporun Türkçe tam metni için tıklayınız.


Giriş


Türkiye özellikle son yıllarda gittikçe artan oranda Mülteci, Sığınmacı ve Göçmenin transit geçiş yaptıkları bir ülke konumundadır. Ortadoğu, Asya ve Afrika ülkelerinden çeşitli nedenlerle ayrılan on binlerce mülteci, sığınmacı ve göçmen Türkiye üzerinden kara ve deniz yoluyla Avrupa’ya geçmeye çalışmakta ancak bu isteklerine çoğu kez ulaşamamaktadır.


Akdeniz ve Ege kıyıları mülteci, sığınmacı ve göçmenler için önemli birer geçiş güzergahı olduğu kadar ölümcül deniz kazalarının yaşandığı ve birçok insanın hayatını kaybettiği, mültecilerin can güvenliği açısından riskli bölgeler haline gelmiştir.


Avrupa ülkelerinin yasadışı düzensiz göçle mücadeleyi yoğunlaştırması ve sığınma hakkını kısıtlaması nedeniyle mülteci, sığınmacı ve göçmenler Türkiye gibi geçiş ülkelerinde büyük sorunlarla karşılaşmaktadır. AB üyesi ülkelerin ortak iltica sistemi kapsamında göç ve sığınma politikalarındaki değişiklikler ve bu değişikliklerin sığınmacı ve göçmen haklarına getirdiği olumsuz ve kısıtlayıcı etkiler nedeniyle Avrupa Birliği’ne adaylık müzakerelerinin bir parçası olan iltica ve sığınma politikaları bağlamında Türkiye adeta sığınmacı ve göçmenler için bir tür “baraj ülke” haline getirilmek istenmektedir. Böylece Asya ve Afrika bölgelerinden yoğun olarak Avrupa ülkelerine ulaşmaya çalışan mülteci, sığınmacı ve göçmenlerin yasadışı hareketliliğine karşı Avrupa Birliği sert önlemler alarak Türkiye gibi transit ülkelerin göç önleyici rollerini güçlendirmeye çalışmaktadır. Avrupa Birliği’nin mülteci, sığınmacı ve göçmen akınını önlemek için transit geçiş ülkelerine yönelik politikalarından biri olan mali destek programı kapsamında inşa edilmesi öngörülen belli başlı kabul merkezleri Twining kapsamında yürütülmekte ve binlerce sığınmacı ve göçmenin tutulması amaçlanmaktadır.


Fakat Türkiye'nin 1951 BM Mültecilerin Hukuki Statüsüne Dair Uluslararası Sözleşmesine Coğrafi Sınırlama koyması nedeniyle Avrupa dışından gelecek binlerce yabancı uyruklu mülteci, sığınmacı ve göçmenin yasal, hukuki ve insani sorunlarıyla tek başına uğraşması imkansızdır. İlticaya erişimin başlı başına bir sorun olduğu Türkiye’de sığınma başvuruları ile ilgili BMMYK mülakat süreleri çok fazla uzamakta ve çok sayıda sığınmacı belirsizlikle dolu bir ortamda yaşamak zorunda kalmaktadır. Yabancı Misafirhanelerinde alıkonulan veya Uydu Kentlerde barınmakta olan mülteci ve sığınmacıların içinde bulundukları insani ve fiziki koşullar genel olarak yetersiz bulunmaktadır[1].


Türkiye henüz bütüncül ve uluslararası standartlara göre düzenlenmiş bir iltica ve sığınma mevzuatına sahip değildir.Gerek 1967 Protokolünün uygulanmasındaki ayrımcılık ve gerekse sığınma kurallarına ilişkin düzenlemeyi içeren 1994 yönetmeliğinin yetersizliği karşısında Türkiye, AB uyum müktesebatı çerçevesinde 22 Haziran 2006 tarih ve 57 sayılı genelge ile sığınma başvuruları ve sığınmacıların karşılanması gereken sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarıyla ilgili esasları yeniden belirlemeye çalışmıştır.Ancak bu genelge ile temel haklarda ciddi bir gerileme yaşanması da söz konusudur.


Katılım Ortaklığı Belgesi’nin gerektirdiği şekilde ulusal iltica mevzuatının AB müktesebatına uyumlu hale getirilmesi amacıyla hazırlanan Ulusal Eylem Planı, iltica alanında kurumsal ve bütünsel bir yaklaşımı öngörmekle beraber uluslararası sığınma standartlarını tam olarak karşılamaktan yoksun görünmektedir.


Ulusal Eylem Planı içinde yer alan ve eleştirilen konulardan biri; Mülteci akınının önüne geçilmesi ve AB’nin külfet paylaşımı gibi koşullara bağlı olarak coğrafi çekincenin kaldırılabileceğinin dile getirilmesi ve böylece coğrafi kısıtlılığın kaldırılması için birtakım şartların yerine getirilmesinin istenmesidir.


İnsan Hakları Araştırmaları Derneği (İHAD), 2008 yılında başlatmış olduğu ve aylık periyotlarla yayınlanan “İltica ve Sığınma Hakkı İzleme” çalışmalarındaki verilerin de derlendiği ve yıl içinde mülteci, sığınmacıların karşılaşmakta oldukları sorunların genel olarak ele alındığı izleme raporunu yayınlamaktadır.


İHAD raporunda, 2008 yılında Türkiye sınırlarında yakalanan, alıkonulan, geçici sığınma hakkından yararlanarak Misafirhanelerde ve Uydu Kentlerde gözetim altında tutulan, sınır geçişleri esnasında yaşamını yitiren ya da haklarında sınır dışı kararı verilen mülteci ve sığınmacıların toplam sayıları ve menşe ülkeleri ile ilgili olarak istatistiki bilgiler yer almaktadır.


Rapor, BMMYK ve resmi makamların yayınladıkları sayısal bilgilerin yanı sıra mülteci ve sığınmacıların karşılaştıkları hak ihlallerine de yer verirken, savunuculuk temelli faaliyet yürüten STK’ların yapmakta oldukları çalışmalara atıfta bulunmakta ve bu çalışmaların sonuçlarından yararlanmaktadır.



Raporlar.jpg
Raporlar

Konuya Göre: Türkiye · Suriye · Yunanistan · Avrupa · Ortadoğu · Afrika · Asya · LGBTQ+ · İklim Mültecileri
Yıllara Göre: 1989 · 1999 · 2000 · 2001 · 2002 · 2003 · 2004· 2005 · 2006 · 2007 · 2008 · 2009 · 2010 · 2011 · 2012 · 2013 · 2014 · 2015 · 2016 · 2017 · 2018 · 2019 · 2020 · 2021 · 2022 · 2023