İHAD 2011 Türkiye İltica ve Sığınma Hakkı İzleme Raporu

madde14 sitesinden
Jaakpaat (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 08.58, 27 Nisan 2016 tarihli sürüm (1 revizyon içe aktarıldı)
(fark) ← Önceki hâli | En güncel hâli (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Şuraya atla: kullan, ara

İnsan Hakları Araştırmaları Derneği tarafından yayınlanan ve 2011 dönemini kapsayan Türkiye İltica ve Sığınma Hakkı İzleme Raporunun Özet bölümünü aşağıda bulabilirsiniz.


Raporun Türkçe tam metni için tıklayınız.



ÖZET

Türkiye’de 2011 yılı içinde mülteci hukuku ve sığınmacıların temel sorunları ile ilgili olarak önemli gelişmeler yaşanmıştır. İnsan Hakları Araştırmaları Derneği (İHAD) İzleme Raporu, bir taraftan söz konusu gelişmelerle birlikte mülteci ve sığınmacıların içinde bulundukları hukuki, sosyal ve ekonomik koşullara dikkat çekerken, diğer taraftan iltica hukukunun yasal çerçevesini oluşturan mevzuatı incelemeye çalışmaktadır. Ayrıca raporda gözetim merkezlerindeki durum, geri kabul anlaşmaları, sivil toplum örgütlerinin faaliyetleri ve Avrupa Birliği (AB) politikaları da değerlendirilmektedir.


2010 yılında güncelliğini koruyan ‘iltica ve göç yasa tasarısı’ çalışmalarına, 2011 yılında gerçekleşen genel seçimlerin ardından da devam edildiği görülmektedir. Bununla birlikte, siyasi çevrelerin yeni anayasa yapım sürecine odaklanmış olmaları nedeniyle, iltica yasasının Meclis gündemine ancak 2012 yılının ikinci çeyreğinde gelebileceği tahmin edilmektedir.


Türkiye’nin 1951 Sözleşmesi’ne koyduğu ve halen devam eden coğrafi çekince, sığınma prosedüründen oldukça sınırlı sayıda mültecinin yararlanabilmesine imkân sağlamaktadır. Güvenlik birimlerinin verilerine göre, 2011 yılında yasadışı yollardan Türkiye’ye giriş yaparken sınır bölgelerinde yakalanan mülteci, sığınmacı ve göçmenlerin sayısında, bir önceki yıla kıyasla önemli sayılabilecek bir azalma ya da artış görülmemektedir. Sınır geçişlerinde yaşamını yitiren mülteci ve sığınmacıların büyük bölümünün Meriç nehrinde boğulması, Yunanistan’a geçiş için ağırlıklı olarak nehir yolu ve Ege Denizi’nin kullanıldığını göstermektedir. Diğer taraftan, 2011 yılının en önemli konularından biri, Suriye’de yaşanan siyasi kriz nedeniyle ülkelerinden kaçarak Antakya’ya sığınan mülteciler olmuştur. Bu kapsamda, çok sayıda Suriyeli mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye’nin sağladığı korumadan binlerce kişi yararlanmış ve resmi makamların özverili çabaları takdir toplamıştır. Bununla birlikte, mülteci kamplarının sivil toplum örgütlerinin gözlem ve denetimine açılmak istenmemesi, insan hakları çevrelerince eleştiri konusu yapılmıştır.


Düzensiz yasadışı göçlerle ülkeye gelen mülteci, sığınmacı ve göçmenlerin barındıkları kabul merkezlerindeki fiziki ve insani koşullar açısından bakıldığında, önceki yıllara nazaran nispi bir iyileşme görülmekle birlikte, bu merkezlerin hala “Alıkonulma yerleri” olarak nitelendirilmesine yol açan olumsuzluklar yaşanmaktadır. Uydu kentlerde zorunlu ikamete tabi tutulan sığınmacıların ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında yaşanan güçlükler devam etmektedir. Ayrıca mülteci ve sığınmacıların eğitim, sağlık ve çalışma hakkı konularında karşılaştıkları yasal ve fiili engeller, önceki yıllarda olduğu gibi, 2011 yılında da varlığını sürdürmüştür.


Sivil toplum örgütlerinin iltica hakkı bağlamında sığınmacıların sorunlarının giderilmesi amacıyla yürüttükleri çalışmalar, geçtiğimiz yıl içinde de hız kesmeden devam etmiştir. Bu açıdan bakıldığında, İltica ve Göç Yasası başta olmak üzere, sığınmacıların hukuki, sosyal ve ekonomik sorunlarıyla ilgilenen, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve İçişleri Bakanlığı yetkilileri ile düzenli olarak bir araya gelen sivil toplum temsilcilerinin, mülteci haklarının korunması bakımından önemli bir sorumluluk üstlendikleri belirtilmelidir.


Bu arada, geri kabul anlaşmaları ve bunların uygulanmasıyla ilgili hukuki süreç devam ederken, Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan protokol çeşitli sorunlara yol açmaktadır. Öte taraftan, sığınmacıların başvurusu üzerine, iç hukuk organları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) görülmekte olan çeşitli davalarla ilgili hukuki sürecin de sürdüğü ifade edilmelidir.


Elinizdeki rapor, yukarıda özetlenen tüm bu gelişmelerin dışında, iltica hukukuna ilişkin düzenlemelerin standartlara uygun şekilde gerçekleştirilmesi ve sığınmacıların mevcut ihtiyaç ve sorunlarının giderilmesi doğrultusunda hükümete yönelik bazı tavsiyeleri içermektedir.



Raporlar.jpg
Raporlar

Konuya Göre: Türkiye · Suriye · Yunanistan · Avrupa · Ortadoğu · Afrika · Asya · LGBTQ+ · İklim Mültecileri
Yıllara Göre: 1989 · 1999 · 2000 · 2001 · 2002 · 2003 · 2004· 2005 · 2006 · 2007 · 2008 · 2009 · 2010 · 2011 · 2012 · 2013 · 2014 · 2015 · 2016 · 2017 · 2018 · 2019 · 2020 · 2021 · 2022 · 2023