CHP - Sınırlar Arasında; İnsanlık Dramından İnsanlık Sınavına

madde14 sitesinden
Şuraya atla: kullan, ara

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu tarafından hazırlanan ve Haziran 2016 tarihinde yayınlanan Sınırlar Arasında; İnsanlık Dramından İnsanlık Sınavına başlıklı raporun giriş bölümünü aşağıda bulabilirsiniz.


Raporun Türkçe tam metni için tıklayınız.




GİRİŞ [1]


Bölgemizde ve dünyada yaşanan çatışmalar, savaşlar ve ekonomik güçlükler, göç hareketlerini daha önce görülmemiş ölçüde tetiklemektedir. Ülkelerini, evlerini ve çoğu zaman sevdiklerini geride bırakarak yollara düşen göçmen, sığınmacı ve mültecilerin hareketleri rastgele değil sistematiktir. Yaşam mücadelesi veren ve daha iyi bir yaşam arayışında olan milyonlarca sığınmacı, gidecekleri ülkeleri bilinçli olarak seçerler ve oraya ulaşmaya çalışırlar. Türkiye, son yıllarda kitlesel göç hareketlerinin hem adresi hem de geçiş noktası konumuna gelen bir ülkedir. Son yıllarda Türkiye’nin aldığı göç verdiği göçü geçmiştir. Başka bir ifadeyle, Türkiye artık net göç bakımından pozitif olarak nitelendirilmektedir. Son beş yılda ülkemize gelen Suriyeli mültecilerle birlikte ülkemizdeki mülteci sayısı da yaklaşık üç milyondur.

Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere yakın ve uzak coğrafyalardan ülkemize gelen milyonlarca insan, Türkiye’nin akılcı, çağdaş, insan haklarına ve uluslararası hukuka uygun bir anlayışla göç politikaları üretmesini zorunlu kılmaktadır. Aksi takdirde, bizi bekleyen daha fazla yoksulluk, daha fazla güvenlik sorunları, daha fazla istismar, ülkemizden Avrupa’ya giderken hayatlarını kaybeden insanlar, giderek tırmanan etnik ve mezhep temelli çatışmalar ve toplumun bütün katmanlarına yayılan yabancı düşmanlığı ve ırkçılıktır.

Bu düşünceden hareketle, Eylül 2015’te Cumhuriyet Halk Partisi Mülteci ve Sığınmacıların Sorunlarını Araştırma Komisyonu adıyla kurulan ve daha sonra konunun kapsamını dikkate alarak adını CHP Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu olarak değiştiren komisyon, ülkemizdeki mülteci ve sığınmacıların sorunlarını tespit etmek ve bu sorunlara çözüm üretmek üzere faaliyetlerine başlamıştır. Komisyonun çalışmaları, sorunları yerinde gözlemlemek için sığınmacı kamplarına ve geri gönderme merkezlerine yapılan ziyaretleri, mülteci ve sığınmacılarla yaşadıkları yerlerde yapılan yüz yüze görüşmeleri, resmi görevlilerle yapılan temasları, yazılan raporları, konunun uzmanlarıyla yapılan akademik toplantıları ve çalışmaların kamuoyuna duyurulması için yapılan sözlü ve yazılı basın açıklamalarını kapsamaktadır. Komisyon, çalışmaları sırasında Türkiye’deki sığınmacı ve mültecilerin sorunlarına ilişkin hem partimiz bünyesinde yapılan çalışmalardan hem de ulusal ve uluslararası ölçekte faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların raporlarından yararlanmıştır.

Bu kapsamda, ilk olarak 17 Eylül 2015 tarihinde İltica ve Sınırlar Arasında Göç Araştırmaları Merkezi ve Hacettepe Göç Araştırmaları Merkezi yetkilileriyle CHP Genel Merkezi’nde bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıyı, 7 Ekim 2015 tarihinde İstanbul’da sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan danışma toplantısı izlemiştir. Bu toplantıya katılan kurum, kuruluş ve platformlar şunlardır: Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Merkezi, Suriye Kültür Evi, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği, İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı, Bilgi Üniversitesi Göç Araştırmaları Merkezi, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Beykent Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi, Kadın Dayanışma Vakfı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Şişli Belediyesi Göç Birimi, Hayata Destek Platformu, Toplumsal Afet Derneği. İlk iki toplantı arasında, Edirne’de sınırı geçmek için bekleyen mülteciler konusu gündemin üst sıralarına yükselince, Komisyon üyeleri Edirne’ye giderek Edirne Valisi’ni ve kentte bekleyen mültecileri ziyaret etmişler ve mültecilere insanlık onuru ve vicdanına yakışır şekilde yaklaşılması gerektiğini dile getirmişlerdir.

Çalışmalarına devam eden CHP Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu, STK’larla yapılan danışma toplantısından sonra 24 Mart 2016 ve 14 Nisan 2016 tarihlerinde CHP Genel Merkezi’nde göç meselesinin farklı boyutlarına odaklanan akademisyen ve aktivistlerle toplantılar yapmıştır. ODTÜ, Bilgi Üniversitesi, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, TODAİE ve Mülteci-Der’den toplantıya katılan göç alanında uzman akademisyen ve aktivistler Türkiye’nin göç politikası üzerine sunumlar yapmış ve politika önerilerinde bulunmuşlardır.

CHP Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu’nun temel amacı CHP’nin sosyal demokrat bir vizyonla, ülkemizi doğrudan etkileyen göç hareketlerine çağdaş değerler ve uluslararası hukuk ekseninde akılcı cevaplar verebilmesine katkıda bulunmaktır.

Türkiye’nin çoğulcu ve ırkçılıktan uzak bir toplum yapısına sahip, demokratik ve insan haklarını içselleştirmiş bir ülke olabilmesinin yolu çağdaş ve hak temelli göç politikaları uygulayabilmesinden geçmektedir. Komisyon, Türkiye’nin giderek küresel bir nitelik kazanan mülteci krizi konusunda Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere diğer ülkelerle yaptığı anlaşmaları ve Birleşmiş Milletler’in çalışmalarını da yakından takip etmektedir. Mülteci kriziyle bağlantılı sorunların derinleşmemesi ve kronikleşmemesi için Türkiye ve AB’nin insan haklarına saygılı ve kalıcı bir anlaşmaya varması gerektiğini söyleyen CHP Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu’nun bir diğer amacı da Türkiye kamuoyunun mülteci ve sığınmacılar konusundaki düşünce ve tutumunu çağdaş, evrensel değerler yönünde şekillendirmeye katkıda bulunmaktır.

Yukarıda belirtilen amaçların ışığında, CHP Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu tarafından kaleme alınan bu rapor, esas olarak, Türkiye’nin göç politikasının nasıl olması gerektiğine ilişkin Cumhuriyet Halk Partisi’nin önerilerini kamuoyuyla paylaşmayı amaçlamaktadır. Göç konusundaki temel kavramları anımsatarak ve bir mültecinin Suriye’den Almanya’ya uzanan yolculuğunun gerçek hikâyesini aktararak başlayan raporun mülteci ve Sınırlar Arasında sığınmacı meselesinin hukuki boyutuna ilişkin bölümünde göç konusunda uluslararası düzeydeki temel belgeler ve ulusal düzeyde konuyla ilişkili temel yasalar hatırlatılmaktadır. Suriye krizinden önce ve sonra mülteci ve sığınmacılar açısındanTürkiye’nin durumunu gözler önüne seren raporda, ülkemizdeki mülteci ve sığınmacıların temel haklar bakımından yaşadıkları sorunlar masaya yatırılmaktadır.

Haklar bakımından yaşanan sorunların değerlendirildiği bölümden sonra sırasıyla mülteci krizinin ekonomik ve güvenlik boyutlarına eğilen rapor, Komisyon üyelerinin saha çalışmalarında mülteci ve sığınmacı meselesinin bütün aktörleriyle görüşerek elde ettikleri gözlem ve bulgulara da geniş bir biçimde yer vermektedir.

Bu kapsamda, raporun saha çalışmalarına ilişkin bölümü, İzmir ve Muğla’da yapılan çalışmaları, Yozgat’ta Müslüman olmayan sığınmacılarla yapılan görüşmeleri, İzmir-Seferihisar’da yapılan incelemeleri, Aşkale Kabul Barınma ve Geri Gönderme Merkezi ve Malatya Beydağı Konaklama Tesisi’ne yapılan ziyaretleri ve son olarak Nizip Geçici Barınma Kampı’na yapılan ziyareti kapsamaktadır. Bu bölümde yer alan saha çalışmaları dışında, Adana Sarıçam ve Hatay Altınözü sığınmacı kamplarında yapılan incelemelerde elde edilen bulgular raporun farklı bölümlerinde sunulmuştur.

Raporun son bölümünde CHP’nin Türkiye’nin göç politikalarına ilişkin önerileri yer almaktadır. Önerilerimizi kamuoyunun tartışmasına ve katkılarına açarak Türkiye’nin uluslararası hukuk ve evrensel değerlere uygun bir göç politikasına kavuşması için bir adım atıyoruz.


Raporlar.jpg
Raporlar

Konuya Göre: Türkiye · Suriye · Yunanistan · Avrupa · Ortadoğu · Afrika · Asya · LGBTQ+ · İklim Mültecileri
Yıllara Göre: 1989 · 1999 · 2000 · 2001 · 2002 · 2003 · 2004· 2005 · 2006 · 2007 · 2008 · 2009 · 2010 · 2011 · 2012 · 2013 · 2014 · 2015 · 2016 · 2017 · 2018 · 2019 · 2020 · 2021 · 2022 · 2023


  1. Türkiye, 1951 Cenevre Sözleşmesi’ne koyduğu coğrafi çekinceyi hâlâ kaldırmadığı için ülkemizdeki Suriyelilerin yasal statüsü mülteci değildir; ancak bu rapor boyunca bilinçli bir tercihle Suriyeliler “mülteci” olarak ifade edilmiştir; çünkü ülkelerinden ayrılma koşulları ve uluslararası koruma talepleri mülteci tanımına uymaktadır.