IBU IHUAM - Türkiye'de Irk veya Etnik Köken Temelinde Ayrımcılığın İzlenmesi Raporu

madde14 sitesinden
Jaakpaat (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 14.07, 12 Ocak 2018 tarihli sürüm
(fark) ← Önceki hâli | En güncel hâli (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Şuraya atla: kullan, ara

İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Şubat 2011'de yayınlanan "Türkiye'de Irk veya Etnik Köken Temelinde Ayrımcılığın İzlenmesi" başlıklı raporun giriş bölümünü aşağıda bulabilirsiniz.

Raporun Türkçe tam metni için tıklayınız.


GİRİŞ

Elinizdeki rapor 2010 yılının ilk yedi ayında ırk veya etnik köken temelinde gerçekleşen ayrımcı uygulamaları, ayrımcılığı yasaklayan veya ayrımcılık içeren mevzuatı, hükümetin bu konuyla ilgili eylem ve politikalarını ve bu tarihler arasında devam eden ve sonuçlanan idari ve yasal süreçleri içermektedir. Rapor kapsamında istihdam, eğitim, barınma, sağlık hizmetleri, mal ve hizmetlere erişim alanlarında gerçekleşen ayrımcı muameleler ele alınmıştır. Raporun amacı ırk veya etnik köken temelinde gerçekleşen ayrımcılık vakalarını izlemek ve izleme sonuçlarını hazırlanan raporla belgelemek, bu sayede izleme ve belgelemeye dair iyi bir örnek oluşturmaktır. Bu çalışma ile izleme raporlarının sistematik ve devamlı hale gelmesi, benzer raporların başka kişi ve gruplarca veya farklı ayrımcılık temellerinde hazırlanmasını kolaylaştırması, bu alanda çalışanları cesaretlendirmesi ve destek olması ümit edilmektedir. Bu ve benzer raporlar sayesinde Türkiye’de gerçekleşen ayrımcılık vakalarının tekil vakalar olmadığının fark edilmesi beklenmektedir.

Rapor, Türkiye’de yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan etnik gruplar yanında mülteci ve göçmen statüsünde olanlar ile hukuki bir statüsü olmadan Türkiye’de bulunan etnik grupların yaşadığı ayrımcı muamelelere ilişkindir. Raporlama çalışması Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı statüsüne sahip etnik gruplardan Roman, Kürt, Ermeni, Rum ve Çerkezleri kapsamaktadır.

Irk veya etnik köken temelinde ayrımcılığa dair hazırlanan bu izleme raporu ilgili bakanlıklara, milletvekillerine, ilgili TBMM komisyonlarına, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na, il ve ilçe insan hakları kurullarına, belediyelere, sivil toplum kuruluşlarına (STK), sendikalara, bu alanda çalışan veya çalışmaya gönüllü avukatlara ve hukukçulara, uluslararası izleme örgütlerine, bu alanda çalışan aktivistlere, konu üzerine araştırma yapan akademisyenlere, üniversite öğrencilerine, konuya ilgi duyan medya mensuplarına kısacası ayrımcılık konusuyla ilgilenen herkese yönelik hazırlanmıştır.

Rapor, 1 Ocak – 31 Temmuz 2010 tarihleri arasında gerçekleşen ayrımcılık vakalarını kapsamaktadır. İzleme raporlarının 12 ayı içine alacak şekilde yılda bir hazırlanması daha alışıldık bir yöntemdir. Yıllık raporlar verilerin yıl ve ay temelinde karşılaştırılabilmesini ve eğilimlerin yıllara göre değişimini görebilmeyi sağlarlar. Ancak bu rapor bir proje kapsamında hazırlandığından ve bu projenin zaman sınırlarına tabi olduğundan yılın ilk yedi ayına ilişkin hazırlanmaları gerekmiştir. Bu durum, ayrımcılığın dönemsel olarak yoğunlaştığı ya da azaldığı eğitim veya istihdam gibi bazı alanlarda izlemeyi sınırlamış veya zorlaştırmıştır. Aynı nedenle araştırmacılar tarafından kamu kurumlarına yapılan bilgi edinme taleplerinde itiraz prosedürü işletilememiştir. Zaman kısıtının ortaya çıkardığı diğer problemler ise kişi ve kurumlarla yeni ilişkiler kurulmasının zorlaşması, daha fazla kişi ile görüşülememesi ve daha fazla saha çalışması yapılamaması olmuştur. Proje kapsamında dört farklı ayrımcılık temelinde hazırlanan izleme raporlarında yer alacak alanlar Avrupa Birliği Konseyi’nin Irk Eşitliği Direktifi ile İstihdamda Eşitlik Direktifi dikkate alınarak belirlenmiştir. Raporlarda istihdam, eğitim, sağlık hizmetleri, barınma, mal ve hizmetlere erişim alanlarında araştırmacılar tarafından tespit edilmiş olan ayrımcılık vakalarına yer verilmiştir.

Ayrımcılık vakalarının tespiti, izlenmesi ve belgelenmesi oldukça zorlu bir süreçtir. Ayrımcılığa uğrayan kişilerin yaşadıkları olayı kimi zaman ayrımcılık olarak tanımlamaması, yaşadıklarını kimse ile paylaşmak istememeleri, kendilerine destek olabilecek kişi veya kurumlara güvenmemeleri, nereye başvurabilecekleri konusunda bilgi sahibi olmamaları veya vakalara ilişkin bilgiye genellikle olay medyaya veya yargıya taşındığında ulaşılabiliyor olması gibi nedenler izlemeyi zorlaştırmış veya sınırlandırmıştır.



Raporlar.jpg
Raporlar

Konuya Göre: Türkiye · Suriye · Yunanistan · Avrupa · Ortadoğu · Afrika · Asya · LGBTQ+ · İklim Mültecileri
Yıllara Göre: 1989 · 1999 · 2000 · 2001 · 2002 · 2003 · 2004· 2005 · 2006 · 2007 · 2008 · 2009 · 2010 · 2011 · 2012 · 2013 · 2014 · 2015 · 2016 · 2017 · 2018 · 2019 · 2020 · 2021 · 2022 · 2023