"Haklı Nedene Dayalı Zulüm Korkusu" sayfasının sürümleri arasındaki fark

madde14 sitesinden
Şuraya atla: kullan, ara
k (1 revizyon içe aktarıldı)
 
1. satır: 1. satır:
[[Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin 1951 Cenevre Sözleşmesi|1951 Sözleşmesinde]] yer alan mülteci tanımının ana unsurlarındandır. Bu unsur öznel bir faktör (zulüm korkusu) içerdiği gibi nesnel bir faktör de (korku nesnel olarak haklı nedenlere dayanmalı) içerir. 1951 sözleşmesine göre zulüm; ırk, din, tabiiyet, Belli bir sosyal gruba mensubiyet veya siyasi görüş gibi beş ana unsurdan herhangi birisine dayandırılmalıdır.  
+
'''Haklı nedene dayalı zulüm korkusu''', bir bireyin ırkı, dini, milliyeti, belirli bir sosyal gruba mensubiyeti ya da siyasi görüşleri nedeniyle ülkesine geri döndüğü takdirde ciddi zarar göreceğine dair gerçek ve makul bir korkuya sahip olması durumudur. Bu kavram, [[Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin 1951 Cenevre Sözleşmesi|1951 Cenevre Sözleşmesinde]] mülteci tanımının temel unsurunu oluşturur. Korkunun “haklı” kabul edilebilmesi için, kişinin geçmişte maruz kaldığı zulüm, tehditler, tutuklamalar, işkence ya da ayrımcılıklar gibi olaylara ya da başkalarının başına gelen benzer vakalara dayanması gerekir.
  
<br>Sözleşme, soyut bir kavram olan korkunun belirlenmesinde kişinin ruh halinin dikkate alınmasını yeterli görmemektedir. Bunun delil ve belgelerini yanında getirmesi de kendisinden beklenemez. Her bir sığınmacı bireysel olarak prosedüre tabi tutulduğunda öznel durumunun dikkate alınması gerekecektir. Ancak grup halinde ülkenin terk edilmesi halinde değerlendirme de buna bağlı yapılacaktır<ref>Bir İnsan Hakkı Olarak İltica; Av. Taner Kılıç http://www.multeci.org.tr/v4/index.php/yayinlar/makaleler/65-bir-nsan-hakk-olarak-ltica</ref>.  
+
Korkunun sadece sübjektif olarak hissedilmesi yeterli değildir; başvurucunun sunduğu bilgiler, ülkenin siyasi, toplumsal ve hukuki koşullarıyla birlikte değerlendirilerek nesnel olarak da doğrulanmalıdır. Örneğin; basın özgürlüğünün bulunmadığı bir ülkede muhalif bir gazeteci ya da LGBTİ+ bireylerin sistematik olarak şiddete uğradığı bir toplumda açık kimlikli bir birey, bu tür haklı gerekçelere dayalı korku taşıyor sayılabilir.
 +
 
 +
Bu korku, yalnızca devlet kaynaklı değil, devletin kontrol edemediği silahlı gruplar, topluluklar veya bireylerden gelen tehditler durumunda da geçerli olabilir. Önemli olan, devletin ya zulmün faili olması ya da zulmü önlemede etkisiz kalmasıdır.
 +
 
 +
Haklı nedene dayalı zulüm korkusu taşıyan bir kişi, geri gönderme yasağı (non-refoulement) ilkesi gereği sınır dışı edilemez. Bu da, sığınmacıların korunmasında temel insan hakları ilkeleriyle doğrudan bağlantılıdır<ref>Bir İnsan Hakkı Olarak İltica; Av. Taner Kılıç https://multeci.net/2008/02/bir-insan-hakki-olarak-iltica/</ref>.
  
 
----
 
----
7. satır: 11. satır:
 
<references />  
 
<references />  
  
[[Category:Temel_Terimler]] [[en:Well-founded Fear of Persecution|en:Well-founded Fear of Persecution]]
+
<br>
 +
{{Temel_Terimler}}
 +
[[Category:Temel_Terimler]]

18.29, 13 Haziran 2025 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Haklı nedene dayalı zulüm korkusu, bir bireyin ırkı, dini, milliyeti, belirli bir sosyal gruba mensubiyeti ya da siyasi görüşleri nedeniyle ülkesine geri döndüğü takdirde ciddi zarar göreceğine dair gerçek ve makul bir korkuya sahip olması durumudur. Bu kavram, 1951 Cenevre Sözleşmesinde mülteci tanımının temel unsurunu oluşturur. Korkunun “haklı” kabul edilebilmesi için, kişinin geçmişte maruz kaldığı zulüm, tehditler, tutuklamalar, işkence ya da ayrımcılıklar gibi olaylara ya da başkalarının başına gelen benzer vakalara dayanması gerekir.

Korkunun sadece sübjektif olarak hissedilmesi yeterli değildir; başvurucunun sunduğu bilgiler, ülkenin siyasi, toplumsal ve hukuki koşullarıyla birlikte değerlendirilerek nesnel olarak da doğrulanmalıdır. Örneğin; basın özgürlüğünün bulunmadığı bir ülkede muhalif bir gazeteci ya da LGBTİ+ bireylerin sistematik olarak şiddete uğradığı bir toplumda açık kimlikli bir birey, bu tür haklı gerekçelere dayalı korku taşıyor sayılabilir.

Bu korku, yalnızca devlet kaynaklı değil, devletin kontrol edemediği silahlı gruplar, topluluklar veya bireylerden gelen tehditler durumunda da geçerli olabilir. Önemli olan, devletin ya zulmün faili olması ya da zulmü önlemede etkisiz kalmasıdır.

Haklı nedene dayalı zulüm korkusu taşıyan bir kişi, geri gönderme yasağı (non-refoulement) ilkesi gereği sınır dışı edilemez. Bu da, sığınmacıların korunmasında temel insan hakları ilkeleriyle doğrudan bağlantılıdır[1].


  1. Bir İnsan Hakkı Olarak İltica; Av. Taner Kılıç https://multeci.net/2008/02/bir-insan-hakki-olarak-iltica/



Temel terimler.jpg
Temel Terimler

Mülteci · Göçmen · Sığınmacı · Vatansız Kişi · İklim Mültecileri · Ülkesinde Yerinden Edilmiş Kişiler · İnsan Ticareti · İnsan Kaçakçılığı · Geçici koruma · Uydu Kent · Kabul Merkezi · Coğrafi Sınırlama · Geri Göndermeme İlkesi · Diğer terimler için tıklayınız...