BMMYK - Mültecilerin Statüsüne İlişkin 1951 Sözleşmesi 1D Maddesinin Filistinli Mültecilere Uygulanabilirliği Hakkında Bilgi Notu

madde14 sitesinden
Şuraya atla: kullan, ara

1951 Sözleşmesi 1D Maddesi:
Bu Sözleşme, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği dışında, diğer bir Birleşmiş Milletler organı ya da kuruluşundan halen koruma veya yardım gören kimselere uygulanmayacaktır. Durumları, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun konuyla ilgili uygun kararları çerçevesinde kesin olarak halledilmeden, yararlandıkları bu tür koruma veya yardımlar herhangi bir sebeple sona eren kişiler, işbu Sözleşme'den tamamen yararlanırlar.


Mültecilerin Statüsüne İlişkin 1951 Sözleşmesi 1D Maddesinin Filistinli Mültecilere Uygulanabilirliği Hakkında Bilgi Notu


A. GİRİŞ

1. Mültecilerin Hukuki Statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi, (bundan sonra “1951 Sözleşmesi” olarak geçecektir) Sözleşmenin 1A Maddesinde belirtilen mülteci özelliklerini taşımakla birlikte Sözleşme dışında tutulacak kişilere dair kesin hükümler içerir. 1D Maddesi birinci paragrafında yer alan bu türden bir hüküm, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) dışında Birleşmiş Milletler organları veya kuruluşlarından koruma veya yardım almaları için ayrı düzenlemeler sağlanmış olan özel bir mülteci sınıfına uygulanır. Günümüz açısından bakıldığında, bu hüküm 1948 veya 1967 Arap-İsrail savaşlarının sonucunda mülteci olan ve Birleşmiş Milletler Yakın
Doğu’da Filistinli Mülteciler İçin Yardım ve İmar Kuruluşundan (BMYİK) koruma veya yardım alan Filistinlileri 1951 Sözleşmesinin sağladığı koruma kapsamının dışında tutmaktadır.

2. 1D Maddesi birinci paragrafı uygulamada dışlayıcı bir ibare olmakla birlikte, bu durum belirli bazı Filistinli mülteci gruplarının 1951 Sözleşmesinin korumasından asla faydalanamayacakları anlamına gelmez. 1D Maddesi ikinci paragrafında yer alan kapsayıcı ibare, durumları BM Genel Kurulunun konuyla ilgili uygun kararları çerçevesinde kesin olarak çözümlenmeden önce BMYİK koruması veya yardımı herhangi bir sebeple sona eren mültecilerin kendiliklerinden 1951 Sözleşmesinin koruması altına girmelerini güvence altına almaktadır. Böylelikle, 1951 Sözleşmesi BMYİK ve BMMYK arasında yetki alanlarının çakışmasını bertaraf etmekte ve aynı zamanda,
BMMYK’nın Tüzüğüne uygun biçimde, gerektiğinde Filistinli mültecilere sağlanan koruma ve yardımın sürekliliğini güvence altına almaktadır[1].


B. 1951 SÖZLEŞMESİ 1D MADDESİ KAPSAMINDA FİLİSTİNLİ MÜLTECİLER

3. BMMYK’ya göre, Filistinli mülteciler arasında iki grup 1951 Sözleşmesi 1D Maddesi kapsamına girmektedir:
(i) Filistin’in sonradan İsrail olan bölgesinde yerlerinden edilmiş ve oraya dönmeleri mümkün olmayan, 11 Aralık 1948 tarihli ve 194(III) sayılı BM Genel Kurul Kararı ve diğer BM Genel Kurulu Kararları[2] anlamında ‘Filistinli Mülteci’ olan Filistinliler[3].
(ii) 4 Temmuz 1967 tarihli ve 2252 (ES-V) sayılı BM Genel Kurulu Kararı ve müteakip BM Genel Kurulu Kararları anlamında ‘yerinden edilmiş kişi’ statüsünde olup 1967 yılından bu yana İsrail işgali altında olan Filistin topraklarına dönmeleri mümkün olmayan Filistinliler[4].
1951 Sözleşmesinin uygulanma amaçları açısından bu iki grup, savaş zamanında yerlerinden edilmiş kişileri ve bu kişilerin soyundan gelenleri kapsamaktadır[5]. Diğer taraftan, Sözleşmenin 1C, 1E veya 1F Maddelerinin uygulandığı kişiler, durumları BM Genel Kurulunun ilgili kararları uyarınca kesin bir çözüme kavuşturulması gereken ‘Filistinli mülteci ve/veya ‘yerinden edilmiş kişi” statüsünde olsalar bile 1D Maddesi kapsamına girmezler[6].


4. Filistinli mülteciler arasında üçüncü grup, ‘Filistinli mülteci’ ya da ‘yerinden edilmiş kişi’ statüsünde olmayan, ancak ırkı, dini, milliyeti, belirli bir toplumsal gruba mensubiyeti ya da politik düşünceleri nedeniyle haklı bir zülüm görme korkusu duyduklarından 1967 yılından bu yana İsrail işgali altındaki Filistin topraklarının dışında olan ve bu topraklara geri dönemeyen ya da duyduğu korku nedeniyle dönmek istemeyen kişileri içerir. Bu gruptaki Filistinliler 1951 Sözleşmesi 1D Maddesi kapsamına girmemekle beraber, 1C Maddesi uyarınca mültecilik durumunun sona ermemiş olması ya da 1E veya 1F Maddesi uyarınca mültecilik statüsünü elinden alınmış olmamaları
kaydıyla, 1A (2) Maddesi uyarınca mülteci olarak değerlendirilmektedir[7].


C. 1951 SÖZLEŞMESİ 1D MADDESİNİN UYGULANMASI

5. Eğer Filistinli bir mültecinin 1951 Sözleşmesi 1D maddesi kapsamına girdiği belirlenmişse, bu kişinin durumunun bahsi geçen Maddenin birinci paragrafına mı yoksa ikinci paragrafına mı uygun olduğunun değerlendirilmesi gerekir.


6. Eğer bu kişi BMYİK’nin çalışma alanı içinde bulunuyorsa ve BMYİK’ya kayıtlıysa veya kayıt olmaya uygun durumdaysa, bu kişinin 1D Maddesi birinci paragrafı anlamında koruma veya yardım aldığı ve bu nedenle 1951 Sözleşmesinin koruması ve BMMYK koruma ve yardımının dışında tutulduğu düşünülmelidir.


7. Öte yandan, söz konusu kişi BMYİK’nin çalışma alanı dışında ise, bu kişi BMYİK koruma veya yardımından yararlanamaz ve bu nedenle, tabii ki durumunun 1C, 1E ve 1F Maddelerinde belirtilen hükümlere uygun olmaması koşuluyla, 1D Maddesi ikinci paragrafı kapsamına girer. Bu durumdaki bir kişi 1951 Sözleşmesinden yararlanmaya doğrudan hak kazanır ve BMMYK’nın yetki alanına girer. Bu durum, kişinin BMYİK çalışma alanı içinde hiç ikamet etmemiş olmaması halinde dahi geçerlidir[8].


8. Bu durumdaki bir kişinin durumunun 1D Maddesi ikinci paragrafına uygun olması kişinin hiçbir şekilde BMYİK çalışma alanına geri gönderilemeyeceği anlamına gelmez; ki bu şekilde geri gönderilen bir kişi 1D Maddesi birinci paragrafı kapsamına girecek ve bu suretle 1951 Sözleşmesi korumasının dışında kalacaktır. Bununla birlikte, kişinin BMYİK çalışma alanına geri gönderilmemesini gerektiren bazı nedenler de söz konusu olabilir. Özellikle:

(i) Kişi, fiziksel güvenliği veya özgürlüğüne yönelik tehditlerden veya korumayla ilgili diğer ciddi sorunlardan dolayı o bölgeye dönme konusunda isteksiz olabilir; ya da
(ii) Kişi, örneğin ilgili ülke yetkililerinin kişinin geri kabulünü veya seyahat belgesini yenilemeyi reddetmeleri nedeniyle dönemiyor olabilir.


9. Etkili korumaya ‘geri dönülebilirlik’ yaklaşımının ardındaki mantık, düzensiz mülteci hareketlerini ele alan ve aralarında Sığınma Ülkesi Olmayan Mülteciler Hakkında Yürütme Kurulunun 15 (XXX) (1979) Sayılı Kararını ve Daha Önceden Koruma Aldığı Bir Ülkeden Yasadışı Biçimde Ayrılan Sığınmacı ve Mülteciler Sorunu Hakkında Yürütme Kurulunun 58 (XL) (1989) Sayılı Kararının da bulunduğu çerçeve dahilinde geliştirilmiştir.


D. BMYIK’YA KAYIT


10. BMYİK, Filistinli mültecilere yönelik olarak “yerel hükümetlerle işbirliği içinde […] doğrudan yardım ve imar programları uygulamak” ve “konuyla ilgilenen Yakın Doğu Hükümetlerinin yardım ve imar projeleri için uluslararası desteğin artık sağlanmadığı dönem için hazırlık yapmak üzere alacakları tedbirler konusunda bu hükümetlerle istişarelerde bulunmak” üzere, BM Genel Kurulunun 8 Aralık 1949 tarih ve 302 (IV) sayılı Kararı uyarınca kuruldu[9]. 1967’den bu yana, BMYİK Filistinli mültecilerin yanında diğer bazı kişilere de yardım sağlama yetkisi bulunmaktadır. Özellikle BM Genel Kurulu 4 Temmuz 1967 tarih ve 2252 (ES-V) sayılı Kararı BMYİK’nın “acil bir temelde ve
geçici bir önlem olarak elden geldiği kadar, yakın zamandaki çatışmaların bir sonucu olarak halen yerinden edilmiş ve acil yardıma ciddi ihtiyacı olan diğer kişilere insani yardım sağlaması” hususundaki çabalarını destekledi. Müteakip BM Genel Kurulu Kararları bu tür yardımları devam ettirmesi için BMYİK’nın çabalarını yıllık bir temelde desteklemiştir[10].


11. BMYİK’nin çalışma amacı açısından, “Filistinli mülteci” “1 Haziran 1946 ile 15 Mayıs 1948 tarihleri boyunca normal ikamet yeri Filistin olan ve 1948 savaşının bir sonucu olarak evini ve yaşam araçlarının her ikisini birden kaybeden” herhangi bir kişi[11] olarak tanımlanmıştır ve ilgili BM Genel Kurulu Kararlarının, özellikle 11 Aralık 1948 tarihli ve 194 (III) sayılı Kararı on birinci paragrafının uygulanmasına aykırılık teşkil etmeyen bu “çalışma tanımı”[12] zaman içerisinde geliştirilmiştir[13].


12. BMYİK’ya kayıtlı kişiler arasında şunlar bulunmaktadır: Kuruluş tarafından çalışma amacı doğrultusunda tanımlanmış “Filistinli mülteciler”; 1967 Haziran ve takip eden çatışmaların bir sonucu olarak halihazırda yerinden edilmiş durumda ve sürekli yardıma ciddi ihtiyacı olan kişiler; yukarıda bahsi geçen kişilerin erkek kütüğüne göre soyundan gelenler; ve belirli diğer kişiler[14]. BMYİK’nın çalışmaları şu an için Ürdün, Suriye, Lübnan, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ni kapsayan beş bölgeyle sınırlandırılmıştır[15].


13. Bir Filistinlinin BMYİK’ya kayıtlı olup olmadığı veya kayıt olmaya elverişli olup olmadığı sorusu birey esasında belirlenmelidir. Bunun anlaşılır olmadığı durumlarda BMYİK’dan daha fazla bilgi alınabilir[16].


E. SONUÇ

14. BMMYK, bu bilgi notunun Filistinli mültecilerin uluslararası mülteci hukukundaki yeri konusunda bazı hususları aydınlatacağını ve sığınma prosedürlerinde karar alma konumunda olanlar için faydalı bir rehber olacağını ümit etmektedir.


Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Ofisi; Ekim 2002



  1. 1951 Sözleşmesi 1D Maddesine benzer bir hüküm BMMYK Tüzüğünde de yer almaktadır. BMMYK Tüzüğünün 7(c) paragrafı, Yüksek Komiserliğin yetkilerinin “Birleşmiş Milletler koruması veya yardımını, diğer organları veya kuruluşlarından almaya devam eden” kişileri kapsayamayacağını öngörmektedir.
  2. “Filistinli mülteciler” kavramı BM Genel Kurulu tarafından hiçbir zaman açıkça tanımlanmamış olmakla birlikte, günümüzde ülke içinde yerinden edilmiş olarak tanımlanan kişileri neredeyse bütünüyle kapsayacak şekilde de anlaşılmaktadır. Örneğin, bkz: BM Dök. A/AC.25/W.45, Genel Kurulun 11 Aralık 1948 Kararı on birinci paragrafının analizi, 15 Mayıs 1950, Birinci Bölüm birinci paragraf: [BM Genel Kurulunun 11 Aralık 1948 tarihli ve 194(III) sayılı Kararı] benimsenmesi öncesinde müzakere sürecinde, karar taslağının hazırlanmasını üstlenen Birleşik Krallık delegasyonu tarafından bir soruya verilen yanıtta, “mülteciler teriminin, Filistin’deki evlerinden edilmiş olmaları koşuluyla, ırkına veya milliyetine bakmaksızın tüm mültecilere atıfta bulunduğunu” belirtilmiştir. Birleşik Krallık tarafından hazırlanan karar ilk iki karar taslağında ‘mülteciler’ kelimesinin önünde yer almış olan “Arap” kelimesinin nihai taslaktan çıkartıldığı ve Genel Kurul tarafından bu metnin onaylanmış olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Genel Kurulun da bu yorumu benimsemiş olduğu nerdeyse kesin bir biçimde söylenebilir. […] Yukarıdaki yoruma göre, “mülteci” terimi, Filistin’de evlerinden edilmiş Arap, Yahudi ve diğer bütün kişileri kapsamaktadır. Bu terim, normal ikamet yerlerinden başka yerlere taşındırılan İsrail’deki Arapları da kapsamaktadır. Bu terim, Eski Şehir Yahudi mahallesindeki yerleşimciler gibi, evleri Arap Filistininde olan Yahudileri de kapsar. Bu terim, Tulkam yerleşimcileri örneğinde olduğu gibi, topraklarını kaybeden ama evlerini kaybetmeyen Arapları kapsamaz. “Filistin mültecileri” terimi hakkında daha fazla analiz için, örneğin bkz. BM Dök. W/61/Ek.1, 11 Aralık 1948 Tarihli Genel Kurul Kararı On birinci Paragrafı Altında “Mülteci” Tanımına İlave, 29 Mayıs 1951; BM Dök. A/AC.25/W.81/Rev.2, 194(III) sayılı Genel Kurul Kararı on birinci paragrafının uygulanmasını güvence altına almada Birleşmiş Milletler Filistin Komisyonu’nun Çabaları Hakkında Tarihsel İnceleme. Tazminat Meselesi, 2 Ocak 1961, Bölüm III.
  3. 194 (III) sayılı BM Genel Kurulu Kararı on birinci paragrafında “evlerine dönmek ve komşularıyla barış içinde yaşamak isteyen mültecilere bunu yapmaları için mümkün olan en yakın tarihte izin verilmesi gerektiği” ve “dönmek istemeyenlere malları ve kaybolan veya zarar gören malları için tazminat ödenmesi gerektiği” kararına vardı. Aynı paragrafta Genel Kurul “mültecilere geri dönüş, yerleştirme ve ekonomik ve sosyal rehabilitasyonunu ve tazminatların ödenmesini sağlamak” için Birleşmiş Milletler Filistin Uzlaştırma Komisyonuna (BMFUK) talimat verdi. Genel Kurul o zamandan beri BMFUK’un 194 (III) sayılı Kararın on birinci paragrafını uygulamada bir ilerleme kaydedemediğini yıllık bir temelde belirtmektedir. Bkz. en son yayımlanan, Filistin mültecileri durumunun bir ilgi sorunu olmaya devam ettiğini belirten ve BMFUK’dan paragrafın uygulanması doğrultusunda aralıksız gayretler göstermesini isteyen, 10 Aralık 2001 tarihli ve 56/52 sayılı Genel Kurul Kararı.
  4. Esasen 1967’de İsrail tarafından işgal edilen topraklardan Filistinli iki grup yerlerinden edilmiştir: (i) Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze Şeridi menşeli Filistinliler; (ii) Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze Şeridine iltica eden “Filistinli mülteciler”. 19 Aralık 1968 tarihli ve 2452 (XXIII) sayılı BM Genel Kurulu Kararı ve müteakip Genel Kurul Kararlarında söz konusu “yerinden edilmiş” kişilerin geri dönmesi için çağrı yapılmıştır. En son olarak, 10 Aralık 2001 tarihli ve 56/54 sayılı BM Genel Kurulu kararında, “Haziran 1967 ve müteakip düşmanlıkların bir sonucu olarak yerinden edilmiş herkesin, 1967’den bu yana İsrail işgali altındaki topraklardaki evlerine veya eski ikamet yerlerine geri dönme hakkını” yeniden teyit etmekte; " yerinden edilmiş" kişilerin geri dönmeleriyle ilgili Hükümetlerin Kendi Geçici Düzenlemeleri Hususunda Prensipler Bildirgesi XII. Maddesinde yer aldığı biçimiyle tarafların üzerinde uzlaşma sağladığı mekanizmalara henüz etkinlik kazandırılmadığını" derin bir kaygıyla ifade etmekte; ve “yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşünün hızlandırılması" umudunu dile getirmektedir.
  5. BM Genel Kurulunun hem “Filistinli mültecilerin” hem de “yerinden edilmiş kişilerin” soyundan gelenlerle ilgili kaygısı 16 Aralık 1982 tarihli ve 37/120 I sayılı BM Genel Kurulu Kararında ifade edilmiştir. Bu belgede, BM Genel Kurulu, BM Genel Sekreterinin BMYİK Genel Komiseri ile işbirliği içinde “bütün yerinden edilmiş kişilere ve 1967 savaşlarının bir sonucu olarak evlerine dönmeleri engellenmiş kişilere ve onların soyundan gelenlere olduğu kadar bütün Filistin mültecilerine ve onların soyundan gelenlere [...] kimlik kartları düzenlemesini talep etmektedir. 1983 yılında kararın uygulanması için atılan adımlara ilişkin verdiği raporda, BM Genel Sekreteri uygulamaya yönelik çalışmaları başlattığını, "ancak [...] Hükümetlerin bundan sonra sağlayacağı diğer yanıtlar yoluyla sağlanacak ek bilgiler" olmaksızın "bu aşamada kararın uygulanması konusunda daha fazla ilerleme kaydetmesinin mümkün olmadığını" belirtmiştir (paragraf 9, BM Dök. A/38/382, Bütün Filistin mültecileri için Özel Kimlik kartları. Genel Sekreterlik Raporu, 12 Eylül 1983).
  6. Örneğin, bu Bilgi Notunun üçüncü paragrafında bahsi geçen nitelikleri haiz bir Filistinlinin, ikamet ettiği ülkenin yetkili makamlarınca o ülke vatandaşlığına sahip olanların sahip bulundukları hak ve yükümlülüklere sahip sayılabileceği düşünülebilir; bu durumda, 1951 Sözleşmesinin 1E Maddesi uyarınca, Sözleşme söz konusu kişi için uygulanmayacaktır. Bundan başka, pek çok Filistinli üçüncü bir ülkenin vatandaşlığını kazanmıştır ve bu kişilerin mülteci olarak tanınmaya yönelik herhangi bir talebinin tabiiyetini yeni kazandıkları ülkeyle bağlantılı olarak 1951 Sözleşmesinin 1A(2) Maddesi altında değerlendirilmesi gerekmektedir. Belirli bazı durumlarda, bu durumdaki Filistin menşeli kişilerin ırk, din, tabiiyet, belirli bir toplumsal gruba mensubiyet veya siyasi düşünceleri nedeniyle haklı zülüm görme korkusu “yüzünden” tabiiyetini yeni kazandıkları ülkenin dışında olup olmadıklarının değerlendirilmesi uygun olacaktır.
  7. Üçüncü bir ülkenin tabiiyetine geçmemiş olan Filistinlilerin vatansız olup olmadığı hakkında bir görüş birliği bulunmamaktadır; bununla birlikte, birçok ülke bu gruptaki Filistinlilerin Vatansız Kişilerin Statüsüne ilişkin 1954 Sözleşmesi 1(1) Maddesi anlamında vatansız olduğunu düşünmektedir ve buna uygun olarak, bu kişilerin mültecilik taleplerini 1951 Sözleşmesi 1A(2) Maddesine göre değerlendirmektedir. Bu noktada, Vatansız Kişilerin Statüsüne ilişkin 1954 Sözleşmesinin 1(2)(a) Maddesine göre, söz konusu Sözleşmenin “Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği dışındaki Birleşmiş Milletler kurum ve kuruluşlarından koruma ya da yardım alan kişiler için, böyle bir koruma ya da yardım aldıkları sürece” uygulanmayacağını belirtmek gerekmektedir.
  8. Örneğin, “Filistinli mülteciler” soyundan bir kişi veya “yerinden edilmiş” bir Filistinli, BMYİK çalışma alanları içinde hiç ikamet etmemiş olabilir ve 1951 Sözleşmesi 1C veya 1E Maddesi altına da girmeyebilir.
  9. 8 Aralık 1949 tarihli ve 302 (IV) sayılı BM Genel Kurulu Kararı, BMYİK’yi “11 Aralık 1948 tarihli ve 194 (III) sayılı Genel Kurul Kararının on birinci paragrafını özellikle dikkate alarak, [BMYİK’nın ve BMFUK’nun] kendi çalışmaları açısından en iyi faydayı sağlayacak şekilde” BMFUK [Filistin Uzlaştırma Komisyonu] ile istişarede bulunmaya teşvik etmektedir. Bundan sonra, 2 Aralık 1950 tarihli ve 393 (V) sayılı BM Genel Kurul Kararı, BMYİK’dan “mültecilerin daimi biçimde yeniden yerleştirilmesi ve yardım kapsamı dışına çıkartılması için Yakın Doğu’da herhangi bir hükümet tarafından talep edilecek ve BMYİK tarafından onaylanacak projeler için kullanılmak üzere bir yeniden bütünleşme fonu oluşturması” talep etmiştir. Aynı kararda, “mevcut yardım ve imar programları [ve muhtaç durumdaki Filistinli mültecilere doğrudan yardım için] için ayrılan kaynakların” şartların izin verdiği ölçüde “yeniden bütünleşme projelerine aktarılması” için BMYİK’ya yetki vermiştir. Ne 8 Aralık 1949 tarihli ve 302 (IV) sayılı BM Genel Kurul Kararı ne de müteakip BM Genel Kurul Kararları BMYİK’nın yetki kapsamını belirli bir şekilde sınırlandırmamıştır. BMYİK’nın yetkisi yıllar boyunca BM Genel Kurulu desteğiyle gelişti. Örneğin, Filistin mültecilerini Korunması hakkında 1993 ve 1982 BM Genel Kurul Kararları BMYİK’ya 1967’den bu yana İsrail tarafından işgal edilen topraklarda bir koruma rolü üstlenmesi çağrısı yaptı. Bu yöndeki son karar olan 10 Aralık 1993 tarihli ve 48/40 H sayılı Kararı, “[BM] Genel Sekreteri ve [BMYİK] Genel Komiserini, 1967’den bu yana İsrail işgali altında olan bütün topraklardaki Filistinli mültecilerin asayiş ve güvenliğinin, hukuki ve insan haklarının güçlendirilmesi için çaba harcamayı sürdürmelerini” istemektedir. Sonuncusu 8 Aralık 2001 tarihinde yayımlanan 56/56 sayılı BM Genel Kurul Kararı olmak üzere, daha sonra yayımlanan genel kurul kararlarında, [BMYİK’nın] mülteci işleriyle ilgili görevlilerinin Filistin halkına ve daha özelde Filistinli mültecilere koruma sağlamak için yürüttükleri değerli çalışmalar” ifadesine yer verilmektedir.
  10. En son yayımlanan 10 Aralık 2001 tarihli ve 56/54 sayılı BM Genel Kurul Kararında, BMYİK’nın “acil durum esasında ve geçici bir tedbir olarak, Haziran 1967 ve müteakip savaşların sonucunda bölgede bulunup halen yerinden edilmiş durumda olan ve kesintisiz desteğe ciddi anlamda ihtiyaç duyan kişilere mümkün olduğunca insani yardım sağlamayı devam ettirme” çabalarının desteklendiği ifade edilmiştir.
  11. BMYİK tarafından sağlanan bilgi. Yukarıda ikinci dipnotta değinildiği gibi BM Genel Kurulu “Filistinli mülteciler” terimini hiçbir zaman açıkça tanımlamamıştır.
  12. Örneğin, bkz. BM Dök. A/1451/Rev.1, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’da Filistinli Mültecilere Yardım ve İmar Kuruluşu Yöneticisi Ara Raporu, 6 Ocak 1950, paragraf 15: “Çalışma amaçları bakımından, Kuruluşa göre bir mülteci, Filistin’deki savaşın bir sonucu olarak evini ve geçim araçlarını kaybeden muhtaç bir kişidir.” BM Dök. A/2717/Add.1, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’da Filistinli Mültecilere Yardım ve İmar Kuruluşu Yöneticisi Ara Raporu, 30 Haziran 1954, paragraf 19: “Kuruluş tarafından birkaç yıldır kullanılan tanıma göre, yardım almaya uygun kişi 1948’de patlak veren çatışmaların öncesinde normal ikamet yeri en az iki yıl süreyle Filistin olan ve bu çatışmanın bir sonucu olarak hem evini hem geçim araçlarını kaybeden kişidir”; BM Dök. A/8413, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’da Filistinli Mültecilere Yardım ve İmar Kuruluşu Genel Komiseri Raporu, 30 Haziran 1971, dipnot 1: “BMYİK’nın geçerli çalışma tanımına göre, Filistinli bir mülteci, 1948’de patlak veren çatışmaların öncesinde normal ikamet yeri en az iki yıl süreyle Filistin olan ve bu çatışmanın bir sonucu olarak hem evini hem geçim araçlarını kaybeden ve 1948’de BMYİK’nın yardım sağladığı ülkelerin birine iltica etmiş olan kişidir.”
  13. BMYİK’nın kuruluş ve görev süresinin uzatılması aşamalarında BM Genel Kurulu, sürekli olarak, Kuruluşun faaliyetlerinin 11 Aralık 1948 tarihli ve 194 (III) sayılı BM Genel Kurulu Kararının on birinci paragrafı hükümlerine halel getirmediğini [bu hükümleri geçersiz kılmadığını] açıkça belirtmiştir. Bkz. en son yayımlanan, BMYİK görev süresini 30 Haziran 2005’e kadar uzatan 10 Aralık 2001 tarihli ve 56/52 sayılı BM Genel Kurulu Kararı
  14. Bilgi BMYİK’dan temin edilmiştir.
  15. BMYİK’nın çalışmaları halihazırda bu Bilgi Notunun on ikinci paragrafında sıralanan beş bölge ile sınırlıdır. Bununla birlikte, zaman zaman BMYİK tarafından kuruluşa kayıtlı Filistin mültecilerine ve diğer Filistinlilere Yakın Doğu bölgelerine ek olarak Kuveyt, Körfez Ülkeleri ve Mısır’da yardım sağlamıştır.
  16. BMYİK’nın çalışma alanları içinde ikamet eden “Filistinli mülteciler” içinde BMYİK’ya kayıtlı olmayanların da bulunduğunu belirtmek gerekir. Ayrıca, BMYİK’nın uygunluk ölçütlerini karşılayan Filistinlilerin üçüncü bir ülkede vatandaşlık kazanmaları halinde, BMYİK hizmetlerine uygunluk durumlarının sona ermesi mutlaka gerekmemektedir. Gerçekte, özellikle Ürdün’de, bu durumdaki pek çok kişi BMYİK hizmetlerinden yararlanmaya devam etmektedir.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK)

BMMYK Yürütme Komitesi · EXCOM Kararları · BMMYK Kılavuz İlkeleri · BMMYK Tüzüğü